.
|
| "It is always nice to see you," | |
| Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: "It is always nice to see you," Çarş. Haz. 24, 2015 1:15 am | |
| Ofiste, camın kenarına kurulmuş kahvesinin tadını çıkarıyordu. Bu gün herhangi bir şeyin keyfini kaçırmayacağını düşünüyordu. Çünkü birilerinin keyfini kaçırma işini Tanrı, Holden'a vermişti. "Bu davaya artık başka birisi bakıyor Holdencim." Yüzündeki şaşkın ifade kesinlikle fotoğraflanmalıydı; Holden için hem üzülürdünüz hem de biraz gülerdiniz. "Ne demek bi diviyi irtik bişki birişi bikiyir Hildincim." Yüzünü eğmiş o bilindik alayıyla karşısındaki adamı aşağılamaya çalışıyordu... Deniyordu. Çok kızmamıştı ama çantada keklik bir davaya konduğunu düşünüyordu. "Paraya mı ihtiyacın var sanki aq." Gene yüzünü eğip cümleyi tekrarlamak istemişti ama daha fazla üstelemenin anlamı yoktu, eh. "Sence paraya ihtiyacım olduğu için mi avukat oldum mantığını seveyim. Neyse peki kim aldı davamı biliyor musun?" Hangi orsp o bana ismini ver ismini! "Taniyacak mısın sanki?" "Yoo, kara listeme ekleyeceğim." Adam alt dudağını gülerek büktü. Elini bir dakika dercesine kaldırıp dosyaya baktı ve o sihirli ismi söyledi. "Nava Leander, sanırım...." Kadının güzel fotoğrafı sayesinde ismini söylemek bile cazip geliyordu. Holden'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı ve ağzına yamuk bir sırıtma çöktü hemen. "Nava Leander mi? Güzel şaka." Çok kötü bir şakaydı. İsmi duyunca bile Holden'ın kulakları kanamaya başlıyordu. "NAVA LEANDER'IN LONDRA'DA NE İŞİ VAR OLM SAÇMALAMA." O esnada kapı açılmıştı ve Holden cümlesinin yarısını Nava Leander'ın unutulmaz bitch face'ine bakarak bitirmişti. Şansımı skiim.
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Çarş. Haz. 24, 2015 1:33 am | |
| Nava Leander bu gün yine cennetten düşmüş gibi görünüyordu, halbuki o cehennemden yükselmişti. Nava Leander sadece Nava değildi - o bir markaydı be. Holden'a sorsanız o da bunu onaylardı, yiyorsa onaylamasındı.
Bu günkü muhteşem yüzleşme için özel bir emek harcamamıştı ama yine de kusursuzdu. Saçlarını nerede yaptırıyordu acaba? Çok güzel parlıyordu, altın gibiydi resmen. Bir iş kadınının olması gereken her şey ve çok daha fazlasıydı yani o yürürken arkasından alık alık bakmamak mümkün değildi, anlayacağınız geçtiğimiz birkaç dakika içinde bürodaki herkesin ağzına kaçan sineklerin sorumlusu Nava Leander'dı. "Bu taraftan lütfen Bayan Leander." Kısa boylu esmer bir kızın peşinden sesini çıkarmadan yürüdü. Kapının önüne geldiğinde kahkaha atmamak için kendini zor tuttu ki bu zor olurdu. "NAVA LEANDER'IN LONDRA'DA NE İŞİ VAR OLM SAÇMALAMA."
"Teknolojinin harikalarından biri sayesinde buradayım Bay Lockwood. Adı uçak, kişiyi bir ülkeden alıp ötekine götürüyor. Mucizevi bir şey." Holden'ın yanındaki adama kibarca gülümsedi ve elini uzattı. Basit bir tokalaşmanın ardından tanıştılar falan. Nava'ya dair her şey çok profesyonel görünüyordu benim anlatamayacağım kadar. Sonra Holden'a döndü, yüzü hala ifadesizdi ama gözlerinde HAHAHHAHAAHAHAHHA diyen bir parıltı vardı - evet parıltı konuşuyordu ne var ben zamanında kokunun hissinin olduğunu söyleyen bir rp okumuştum... "Merhaba Holden." Hah, ismiyle hitap etti bu ne samimiyet sayın Nava Leander??
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Perş. Haz. 25, 2015 3:22 pm | |
| Nava'nın cümlesini tamamlamasını beklerken gevşemişti. Sanki alay edilmiyordu da Nava taa Amerika'lardan gelip ona serenat yapıyordu. Oturduğu yerden kalkmış, ona doğru birkaç adım atmıştı. "Merhaba Nava." Kırmızı dudaklar sustuğuna göre Holden'ın yavşaklık seviyesi düşmüş, piçlik seviyesi galip gelmişti. Yandaki adama göz ucuyla bakıp senaryosundan bahsederken iyice Nava'ya yaklaştı, "Görüyorsun işte bensiz yapamıyor, beni görmek için katlandığı eziyete bakar mısın?" Keskin bir bakışla Nava'ya döndürdü yüzünü, kollarının dış kısmından nazikçe tuttu ve yanağına eğilip ufak bir öpücük bıraktı. Geri çekilirken göz temasını kesmemişti ve yüzünde samimi olduğu kadar yaramaz bir ifade vardı. "Ne zahmet ettin Nava, iki haftaya dönecektim zaten." Bol bol gömüşürdük- pardon görüşürdük. Cilve faslı bittiğine ve Nava'yı tam kıvamında huylandırdığına emin olduktan sonra kollarını bağladı ve yarı ciddiyete büründü. "Şimdi söyle bakalım, davamı çalmana kim sebep oldu?" Kaşlarını biraz çattı. "Hiç hoşuma gitmedi." Yandaki adam dünyasını şaşmış gibi olaylara mantıklı bir açıklama istercesine Nava'ya bakıyordu. Açıkla bakalım Nava. (;
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Paz Haz. 28, 2015 8:36 pm | |
| HAHAHA çok komiktin yani Holden gülmekten gözleri yaşarmıştı ya da rezilliğine acımıştı ondan mı ağlayacaktı? NEYSE. Yandaki adamın adı neydi? Nava dikkat etmemişti zavallıcık kendini tanıtırken çünkü kulağı tamamen Holden'daydı. Ya nasıl da soytarılık yapıyordu... Hiç değişmemişti. Nava ona git as kendini demek istedi ama yüzündeki umursamaz ve donuk gülümsemeye hiç yakışmazdı bu sözler, bu yüzden fikrini kendine sakladı. "Gerçekten üzgünüm Holden." Değildi doğrusunu isterseniz. "Bilirsin işlerini bozmayı asla sevmedim." Bu da yalandı. "Ama suçu başkasında arama lütfen suç tamamen bana ait. İnsanlar muhteşem kariyerime tav oluyor, yine de amacım seni gölgede bırakmak falan değildi : ))9" Sonra yanlarındaki adama sıcacık gülümsedi, bir elini Holden'ın koluna koydu ve açıklamaya girişti. "Holden ve ben üniversiteden arkadaşız. Samimiyetimiz eskiye dayanır yani." Ne tür bir samimiyet? Samimiyetin derecesini öğrenebilir miyiz sayın Leander?
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Salı Haz. 30, 2015 3:04 am | |
| Tam kaşlarını kaldırmış şuçu kendine çeken Nava'ya hayret edecekti ki, cümlenin bitişiyle ifadesi de sonlanmıştı. Bir an Nava Leander'ın kendisini suçlayacağını sanmıştı ve açıkçası gafil avlandığını hissettiği için güldü. "Bilmez miyim Nava. Beni mutlu etmek için yapmayacağın şey yoktur..." Dudakları ufak bir yıloşlukla büzüldü ve öylece asılı kaldı. Avukat ve Cehennem Zebanisi bayan kraliçe succubus Leander ne mana çıkarmak istiyorsa, bu onun fikrine kalmıştı. Holden fesatlık sezerse bundan baya mutlu olacak ve günün kalanında yamuk gülüşüyle hayatı Nava'ya zehir etmeye devam edecekti. Geçmişlerinden bahsederken Holden da onun gülüşüne uyarak gülümsedi. Açıklamayı uzun tutacaktı ve gerisinin geldiğini haber vermek için derin bir nefes aldı. "Aynı üniversitedeydik..." Bir süre durdu. Nava her cümlede kalp krizi geçiriyor ve Holden'la sevişmiş olduğunun açık edilip edilmeyeceğinden korkuyor olmalıydı. Korkmuyorsa da Holden bu müthiş korkuyu ona yaşatacaktı. "İlk senelerde tanıştık. Notlarımız baya iyi olduğu için ufak bir rekabet mevcuttu ama sonra bunu bir kenara bıraktık." Holden, Nava'ya kazanmanın hazzından daha iyi bir haz olduğunu öğretmişti çünkü ve bu kesinlikle savaş stratejisi falan değildi loljk. Nava'nın yüzüne bakarak gülümsedi ve o zamanlar da bu kadar orosbu muydun acaba diye bakışlarındaki imayla ona sordu. Nava anlardı. Nava, Holden'ı kitap gibi okur, Roma gibi yakardı. ): "Nava çok tatlı biridir." Gözlerini birkaç kez kırpıştırıp asrın yalanına odadaki kimsenin inanmayışının keyfini çıkardı. Adam istemeden de olsa gülmüştü ve tamam tamam anladık dercesine dosyayı uzattı. "Bayan Leander, isterseniz yanınıza yardım için başka bir avukat alabileceğiniz söylendi. Bay Lockwood'u işinden ettiğinize göre bence telafi için güzel bir an." Holden biraz şaşırmıştı ve yüzündeki 'beni niye işimden ettiniz o zaman amk ifadesi bunu çok güzel anlatıyordu.
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Çarş. Tem. 01, 2015 2:16 pm | |
| Nava Leander'ın üniversite mezuniyetinden sonra değişen şeyler çok fazlaydı, örneğin imajı değişmişti - hem de baya. Değişmeyen şeylerin başında da şu geliyordu; Nava Holden ne zaman konuşmaya başlasa, uzaklara dalıp giderdi. Üniversite yurdunda ilk iki sene oda arkadaşı olan Cara, el değmemiş ve aşka olan inancı taze kalmış körpe bir kız olduğu için bu durumu Nava'nın Holden'a aşık olduğunun bir kanıtı olarak yorumlamıştı. İşin aslı Nava kaşar Holden ağzını her açtığında onu bıçakladığını falan hayal ederek kendini sakinleştirirdi. Şu anda da aynen bunu yapıyordu. Kaburgalarını kırmıştı, az sonra cesedi çöp poşetine tıkıştırıp derin denizlere fırlatacaktı... Ayrıca orospuluğu da aynı kalmıştı, inş sessiz soruna gereken cevabı yüzündeki yamuk gülümsemeyle verebilmiştir Holden'cım. "Nava çok tatlı biridir." Yanağının içini hafifçe dişledi, sivri bir şeyler yok muydu şunun boğazına batırsındı? Daha yan yana geçirdikleri beşinci dakikanın içinde değillerdi Nava beş farklı cinayet yöntemini hemen nasıl tasarlamıştı? Dikkati üçüncü tekil kişinin sözleriyle dağıldı. Kasılmış çenesi gevşedi, gözlerine neşeli bir canlılık yerleşti. "Bu duyduğum en harika fikir. Holden'ın yardımı beni bir adım öne taşıyacaktır." Sadece bir ama ^^. "Böylece elinden oyuncağını çalmış olduğum düşüncesiyle uyuyamama ihtimalim de ortadan kalkıyor." Gülümsedi. Nava için çalışacak sayılıyorsun Holden harika bir durum değil mi sence de?
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Cuma Tem. 03, 2015 8:02 am | |
| Holden yarattığı etkiden oldukça memnundu ve bu elbette yüzüne de yansıyordu. Nava'nın gözlerinin alev alışını gördüğünde İmparator Nero gibi hissediyordu tbh. Canım Nava'cım. O işi aldığına Holden seni pişman etmezse bir daha hayatın boyunca pişmanlığı tatmamış biri olarak kalabilirsin. Bunun olmasını istemeyiz. Dudaklarını hafifçe büzüp Nava'nın yardımcısı olma fikrinin ne kadar da berbat olduğunun düşüncesiyle kederlendi. Muhtemelen o da aynı şeyleri düşünmeye başlayacaktı........ Çok yakında....... Omuz silkti. "Bundan ne çıkarım var ki Nava?" İkinci bir avukat olarak çalışarak vaktini boşuna ve Nava'nın bitmeyen emirleriyle dolduracağına evde oturup Powerpuff Girls izlemeyi tercih edebilirdi; HIM harikaydı ayrıca. Dudaklarına sevimli ama yapay bir gülümseme çöktü, sonra da Nava'ya döndü. "Tabii seni uykusuz bırakmak istemem." Bu sefer cinsel bir gönderme yapmamıştı ama nedense cümle ağzından çıkınca bir gülesi gelmişti. Gülmedi tabii Nava'ya kendisini öldürmenin 99. yolunu icat ettirmemeliydi. "Ama eğer Nava Leander, bir akşam yemeği için söz verirse..." Ödülüm güzel olacağından dolayı, "Seve seve..." Sana katlanırım. Cümlenin devamıydı ama tabii ki içinden geçirmişti. Ölmek için çok gençtin Holden. Hem biraz nazlanmanın Holden'a zararı olmazdı hem de güzel bir akşam... gonna get laid tonighttttıhhhng
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," C.tesi Tem. 04, 2015 4:16 pm | |
|
Ya karşısındaki adam oldu bitti çok yakışıklıydı ama keşke dili falan kopsaydı yani Nava üniversite yıllarında kim bilir bunu kaç kere dilemişti be kardeşim. Sonra vaz geçmişti ama. Çünkü bu odadaki tek çıkarcı insan Holden Lockwood değildi. Holden omuz silkerken söylediği şeylere üzülmüş gibi hafifçe dudağını büktü. Muhtemelen yanlarındaki beyefendi için gerçekten keyifli bir gösteri sunuyorlardı en azından ben kendi adıma baya keyif alıyordum. "Aa, ayıp ediyorsun gerçekten. Ne demek çıkarım ne? Önemli olan bizim çıkarımız değil de müvekkilimizin çıkarları değil mi?" Sonra başını hafif yana eğdi ve bilmiş bilmiş gülümsedi. "Yani benim altımda çalışmak gücüne gidecekse orası başka." Tek kaşını kaldırdı ve adamı iyice bir süzdü. Eskiden o kadar da bozulmuyordun : )) demek istediyse de böylesi soytarılıkları Holden'a bırakması gerektiğine karar verdi. "Yemek konusuna gelince, çok isterim." Kocaman gülümsedi, Nava'ya gülmek çok yakışıyordu keşke boş zamanlarında kan emici 1 ceyenem yaratığı olmayı bıraksaydı da azıcık gülseydi. "Hem eski günleri yad ederiz." Gülümseme git gide azalmaya başladı, yerine sinsi bir sırıtış geldi. "Gerçi bu akşam meşgulüm." Kimle ve nasıl bir meşguliyet acaba Nava? Ne demek istiyorsun açıkla. "Başka bir zamana? Hem ben ısmarlarım." Boşuna paran gitmesin Holden zaten işini falan da çaldı HAHA hahahahahaHA.
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Cuma Tem. 10, 2015 8:40 pm | |
| Nava'yı dinlerken herhangi bir tepki verip imajını zedelemek istemiyordu açıkçası. Aptal bir arkadaştansa zeki bir düşmanı tercih ederdi; Nava Leander tam olarak bu zeki düşmandı. Tamam, Holden onu düşman olarak görmüyordu ama düşmanca tavırların harmanı davranışları delice hoşuna gidiyordu. Sonuçta normal ilişkiler bir evreden sonra sıkıcı geliyordu ve Nava ile olan bu değişkenlikleri Holden'ı canlı kılıyordu. Senin çıkarlar konusundaki havanı yerim Nava. Holden herhangi bir kurala bağlı kalmazdı, nasıl işine geliyorsa, nasıl kazanıyorsa... Gerisi mühim değildi. Her türlü haltı karıştırabilirdi. Bu yüzden yüzündeki yavşak sırıtma, Nava'nın devam eden cümlesiyle iyice büyüdü. Nava Rolleen Leander, her ne yapmaya çalışıyorsa iyi gidiyordu çünkü Holden kendi oyununda yenilmekten ancak her iki tarafın çıkarları da beslenirse hoşlanabilirdi. Fakat emin olmalıydı ve sazanlıktan hoşlanmazdı. Holden ne kadar yavşak ve sinir bozucu durursa dursun karakteri katıydı ve kontrol manyaklığını ancak bu tür maskelerle örtebiliyordu. Bir şey demeden uzun uzun Nava'ya baktı. Baştan aşağı şöyle bir süzdü ve alt dudağını ısırıp bir süre bekledi. Tam olarak emin olamıyordu ve kan akışını beynine doğru tutması gerektiğini biliyordu, Nava'ya bu hazzı yaşatmayacaktı. Şu an için, şu an için... Konu değişip yemek mevzusuna gelince gülümsedi. "Harika, bu akşam ben de müsait değilim." Özel bir konuda zorla ağzından laf alıyorlarmış gibi yüzünü eğdi. "Arkadaşlarla yeni bir mekan keşfettik oraya gideceğiz." Yüzündeki gevşeme pek hoş hayalleri olmadığını kanıtlıyordu sanki. Tabii göz ucuyla Nava'yı da ölçmeyi ihmal etmedi. "Neyse, perşembe müsait misin?" Derin bir nefes alıp Nava'ya doğru yaklaşıp tam karşısında durdu. "Dediğin gibi, hem detayları konuşuruz, hem de eski günleri yad ederiz." Hafif bir gülüşle tüm dişlerini gösterdi. "Sen ısmarlayacaksan en pahalı şampanyayı önceden ayırtsam iyi olur. İşi alışını da kutlamış oluruz." İlk andaki karşılaşmalarındaki gibi arkadaşça, ellerini Nava'nın omuzlarına koydu. "Sana teşekkür borçluyum aslında günlerimi ofiste çalışarak geçirmek yerine artık doyasıya tatil yapabileceğim. İlk yemeğimi de bedavaya getirdim uff. Rüya gibisin Nava." Erkekler buna wet dream falan diyor olmalıydı. Bir de gecenin sonunda Nava'yı yatağa atarsa değmeyin Holden'ın keyfine be. Neyse şimdiden havalanma sonun Oberyn Martell gibi olmasın Holden. Ağırdan al.
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Cuma Tem. 24, 2015 12:58 pm | |
| "Aa ne tatlı, mekanı beğenirseniz ismini ver Joella'yı götürecek hiç bir yerim yok." Cümle başındaki ıy senden iğreniyorum cidden Holden havası kız kardeşinin isminin dudağından dökülmesiyle birlikte yok oldu. Şu an gözleri ışıldıyordu valla. Nava'yı tanıyan herkes bilirdi ki onun için bir Leander kadınından daha iyi tek şey iki Leander kadınıydı ve bu Leander kadınlarının arasında annesi mümkünse olmasındı. İki kız kardeşin düşününce çok farkı vardı, mesela Joella Holden'ı çok eğlenceli buluyordu - Nava bulmuyordu, sonra Joella Holden'ı öldürmek istemiyordu - Nava istiyordu. Ayrıca Joella dünyadaki genel olarak en harika insandı - Nava da cehennemden kaçmıştı. Buna rağmen birbirlerine olan sevgileri ortak noktalarıydı yani hayatta her şey bir yana Jojo bir yanaydı ablaların kraliçesi için. Holden ellerini omzuna koyup yeniden görüş alanına girdiğinde mutlu havası yerle bir oldu, gözlerine birkaç dakika önceki soğukluk oturdu. Eğer bu bir WW rpsi olsaydı Nava'nın gözlerinden bu noktada göz veya nazar yerine sivri buzullar olarak bahsederdik. Omzundaki ele baktı ve zoraki bir şekilde gülümsedi. "Perşembe? Şimdiden kesin bir şey söyleyemem ama şu an boşum." Yanlarında duran ve ismi hala belirsiz olan beyfendi şaşkın şaşkın onları izlerken Nava adama sevimli sevimli baktı. Açıkçası bir imajı vardı ve bunu koruması için Holden'ın exi olduğunun bilinmemesinden memnun olurdu, adam da ne var da alık alık bakıyordu eski arkadaşız demişlerdi işte yeterli bir bahane değil miydi gayet de öyleydi efendim.
Holden'ın ellerini tutup omzundan indirdi sonra bir saniyeliğine adamla göz göze kaldı. Bakışları Holden'a gayet açık bir mesaj veriyordu. Sana musallat olucam oğlum. "Harika, o zaman anlaştık." Holden'ın kolunu patpatladı ve sırıttı, "Aa sanki rüya gibi biri olduğumu yeni öğrenmişsin gibi konuşuyorsun." Kabus diyelim mi biz ona canım Nava'cım.
Uzaklarda bir yerde Liena Gül, Gökhan Töre'nin ninesi için yaptığı gibi çok manidar bir tvit attı: "Cnm Nava'mm bnm seni cok seviorum." Sonra da attığı diğer tvitte Nelif'ten kamu oyuna açık bir özür diledi çünkü yuh baya geç yazmıştı...
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Paz Ağus. 23, 2015 9:29 pm | |
| Holden, mekanın ismini söyleyip söylememe konusunda kararsız kalmıştı. Ama bildiği bir şey varsa o da ne kadar az bilgi verirse Nava (avukat) kendisine o kadar az musallat olurdu. Çünkü Nava Leander avukattı. Avukat* "Olur, güzelse söylerim." Puhaha ne söyleyeceğim be. Nava ellerinden uzaklaşınca Holden biraz daha gerçekliği döndü. Artık 500 days of summer etkisi yoktu. Bazen durup düşünüyordu da, bu kadının nesini seviyordu? Demin yemeğe mi davet etmişti? Zorla randevu mu koparmıştı? Hala aklının Nava'da oluşu kalbinin bir köşesini kırsa da buna üzülmeyi çoktan bırakmıştı. Çünkü ne seninle, ne de sensiz Nava Leander. Bir işinin çıkmasından korkuyordu ama açıkçası bunu çaktırmazsa daha mutlu hissedeceği için sırıttı. "Her saniye yeni bir güzelliğini öğreniyorum Nava." Temas kesilmiş olmasaydı büyük bir keyifle kolunu falan okşardı ama iş yerinde tacizden içeri girecek son insan olmalıydın Holden. Poff, Holden bile bu haldeyse, Çarls evrenin geri kalanındaki erkeklere yardım etmeliydi. Ki Çarls'ın kendine zararı, faydasından daha çoktu. "Şu dosyanın bir kopyasından bana da ver bari. Akşam biraz bakarım. Bir daha da bana böyle şakalar yapmayın." Göz ucuyla Nava'ya döndü. "Telefonun hala değişmedi değil mi?" Akşam rahatsız etmesi için sebep bulabilirdi pekala kendine. Gece onikiden sonra uyudun mu mesajı atmak- değil tabii ki. Adam sarı renkli dosyayı uzattıktan sonra artık buradaki işleri bitmiş gibiydi. Çıkış kapısına doğru bir kaç adım atarken Nava'nın da kendisiyle geldiğine emindi. Herkes arabasına binecekti ve evine mi gidecekti. BURUK ZAFER. "Londra'ya ne zaman geldim demiştin?" Koridorda yürürken merak ettiklerini sorabilirdi, harika. "Dava bitince hemen dönecek misin?"
avukat* 1. hukukçu 2. dava vekili İkinci anlamı; 3. ananızı siker 4. kaçın 5. allah düşürmesin kardeş
|
| | | Nava Leander Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Cuma Eyl. 25, 2015 8:47 pm | |
| Arabasını park ettiği yere doğru yürürken Holden'a bakmayı ısrarla reddediyordu ama adamın sorusuna cevap vermekte bir sakınca görmedi. Bu sırada çantasını açtı ve arabasının anahtarını çıkardı. Nava için aramak diye bir şey söz konusu değildi. Bakın görüyor musunuz şuradaki fermuarlı iki cebi. Sağ tarafta anahtarları ve ruju bulunurdu, soldaysa telefonu. Çantanın önündeki bölmede de tabii ki cüzdanı duruyordu. Kolay (lol) ve düzenli (bu gerçek ama) bir insandı. "Geleli çok olmadı, bir hafta belki? Muhtemelen dönmem." Evet dönmeyecekti, kız kardeşlerinden Ada burada yaşıyordu ve başında bir Nava olmadan çok yanlış işlerin peşine düştüğü ortadaydı. "Üzülme burada olduğum süre boyunca başka bir davanı daha çalmayacağım Holden." Cici cici gülümsedi. "Sonuçta hiç senin olmayacaklar kaçırdığın fırsatlar için üzülmen falan da gerekmeyecek." Anahtara bastı ve siyah arabanın kilidini açtı. "Eh, sonra görüşürüz o zaman."
Arabasına bindikten sonra hemen Flawless remix açtı ve Nicki Minaj'ın kısımlarını bile hiç şaşırmadan söyledi. O da böyle bir kadındı biliyor musunuz?
|
| | | Holden C. Lockwood Muggle
| Konu: Geri: "It is always nice to see you," Salı Eyl. 29, 2015 4:50 pm | |
| Biliyor musunuz Holden, Nava'nın kendisine böyle davranmasından hoşlanıyordu. Çünkü Nava farkında olmadan Holden'a yavşak ruh halinin sınırlarını keşfetmesi için izin veriyordu. Eski dostunun elini sıkıp çıkmadan evvel verdiği bir kaç yeni dosyayı da aldı. "Konuştuğumuz gibi tekrar görüşürüz. Vaktin olursa seni de bekleriz bizimkiler de olacak orada. Kendine iyi bak." Aynı dosyadan neden iki tane verdiğini gecikmeli anlamıştı ama hamallık yaptığını düşünmek yerine elindekini yeri geldiğinde kullanmak işine geleceği için mutluydu. Nava'nın yanında yürürken elinde dosyaları kolunun altına sıkıştırmıştı, çıkmadan evvel aceleyle ceketini kapıp koluna asmıştı. Yoksa ceketi zaten üstünde miydi? Hatırlamıyorum... Nava beyin frekansı mı karıştırmıştı. Hayatının arka fonunda Britney şarkı söylüyormuşçasına tasasız ve özgüvenli olan Holden hayatından oldukça memnun bir şekilde yürüyordu. Otoparka yönlendiren işaretin yolundan ilerledikleri dikkatini çekince, ayrılık vaktinin geldiğini anlayıp biraz umutsuzluğa kapıldı. Elinde tek kalan şey, Navayla geçirdiği on dakikalık süreydi, onu yeniden hatırlamaktı ve biraz önce midesinde hissettiği kelebeklerin teker teker ölüp sadece korkunç bir ağırlığa sebep olmasıydı. En kötüsü de bunları hissedenin sadece kendisi olduğunu Nava'nın hareketlerinden ve yüzünden anlıyor oluşuydu. Holden bu saniyelik his değişimini algıladığında kendine hayret etti. Sonra da dönmeyecek oluşuna umutsuzca sevindi. Arabanın kilidi açılana dek düşündüğü tek şey çalınan zavallı davaları değil de kalbiydi ve bilhassa bu konuda Nava'ya bir laf sokamıyor oluşuna biraz içerlemişti. Neyse, önünde uzun bir zaman dilimi vardı ve bilir misiniz Holden elindeki fırsatları en iyi şekilde değerlendiren o gıcık olduğunuz ballı arkadaşınızdı. Herkesin tanıdığı, arkadaş grubunda bulunan ve hayata üç adım önde başlamış olan. Güzel, zeki ve zengin olan o arkadaş... Görüşürüz bile diyemeden arabasına binince Holden kullanma zamanının geldiğini anladığı o ek dosyayı çıkardı. Arabanın yanına yürüyüp biraz eğildikten sonra siyah cama tıkladı. Cam açılmadan evvel bir müzik sesi geliyordu da bunun ne olduğunu anlamak imkansız gibi bir şeydi. Nava camı indirdiğinde Holden göz ucuyla radyoya baktı ve bir süre durdu. "Görüşürüz diyecektim ve şunu vermeyi unuttum." Dosyayı camdan içeriye doğru yavaşça uzattı. Nava dosyanın öbür ucunu tuttuğunda henüz Holden bırakmamıştı ve birkaç saniyeliğine Nava'yı kendine bağlayıp sabit tuttuğu bir kedi gibi hissetmişti. "Gizli zevklerin beni hep şaşırtıyor Nava Leander." Gözlerine bakıp sevimli denebilecek ama gizli de bir ibnelik barındıran cıvıl cıvıl bakışlarını kadına diktiğinde son golü atmadan evvel onu bırakmayacağının sinyallerini veriyordu. "Bakalım daha nelerini öğreneceğim." Öğrenmedik bir şeyin kaldıysa tabii. "Perşembe günü görüşürüz Bayan Flawless Nava Leander."
|
| | | | "It is always nice to see you," | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|