.
1 kase çorba LbslwwY


Paylaş
 

 1 kase çorba

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek 
Mak Asjuëd
Gryffindor
Gryffindor
Mak Asjuëd

1 kase çorba Empty
MesajKonu: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:18 pm




tumblr_nslstbY6XE1u5ofb4o3_250.gif

içim cız etti sinek vız etti anam tuz ekti tarhana çorbama
domatesi torbama koydum kabuğunu soydum mak nerelerdesin?


Tribünden yükselen patırtıyı arkalarında bıraktıklarında duyduğu tek şey Kenna'nın öksürüğü halini almıştı ve cadının bundan pek de hoşnut olduğu söylenemezdi. Her zaman yaptığı şeyi yapıp arkadaşını suçlamak ve böylece üste çıkmak istiyordu ama suçluluk hissini ört pas etmek için bu kez bundan daha fazlasına ihtiyacı olduğu ortadaydı. Okul binasına giriş yaptıklarında battaniyeyi Mak'in üzerinden çekti. Ağırlığına ihtiyacı yoktu sonuçta, belli ki kendini zor taşıyordu. Eliyle büyücünün anlını yokladı. Bu kadar hasta olduğunun nasıl farkına varamamıştı anlamıyordu. Mackenzie abisinin söylediği kadar ruhsuz muydu gerçekten? “Neyse iyi ya, sadece bir kat merdiven çıkacağız.” Gülümsemeye çalıştı, kolunu tutunması için bir kez daha Mak'e uzattı. Revire kadar bir kelime daha etmedi.

İçeri girdiklerinde ne Lenny ne de Bay Krghia'yı görebildi. Mak'i boş bulduğu bir yatağa yatırdıktan sonra dudaklarını birbirine bastırdı. “Pekala, çabuk ve acısız olsun.” Derin bir nefes aldı, buna kendini hazırlaması çok zordu. “Özür dilerim, hastayım dediğinde seni rahat bırakmam gerekirdi. Boşuna yağmura çıkardım. Bu yüzden ne istiyorsan yapacağım. Söyle söyle,” Eliyle 'gel gel' der gibi işaret etti. “-çekinme.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Catalano
Ravenclaw
Ravenclaw
Mak Catalano

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:21 pm



Tribünlerden okula gelişlerine dek geçen süre zarfında ne olduğunu hatırlamıyordu Mak. İçinde bulunduğu durumun pek uyku durumu olduğu söylenemezdi ancak etrafında olup bitenleri de idrak edemiyordu. Gözlerini kapayıp kendisini tamamen Kenzie'nin ellerine bırakmıştı, yalnızca seslerin farkına varıyordu; o konuda da algılarının kusursuz çalıştığı söylenemezdi. Yağmurlu hava yüzünden iyice üşüyen bedeni boğazından gelen güçlü öksürüklerle sarsılırken battaniyesine daha da sıkı sarılmıştı. Okula vardıklarını anlamasını sağlayan da Kenzie'nin üzerinden örtüyü çekip alması oldu. Belli belirsiz alnında hissettiği serin bir elin ardından kulaklarına ulaşan sözcükler kendisi için pek bir şey ifade etmemişti çünkü revirin kaçıncı katta olduğunu düşünemeyecek kadar güçten düşmüştü.

Ölüm döşeğinde olsanız bile dünyada fark etmeden ölmeyeceğiniz kısıtlı şeyler vardır. Makenna Catalano ölüm döşeğinde değildi belki ama kesinlikle etrafında olup bitenlerin farkına varamayacak bir noktadaydı ve onun için bu kısıtlı şey Mackenzie Asjuëd'in haksız olduğunu kabul edip, üstüne bir de özür dilemesiydi. Sayın bayan Kenzie Asjuëd'in ağzından özür lafını işitmeniz pek alışılagelmiş bir şey değildir. Güçsüz, ateşi neredeyse kırk dereceye dayanmış, ciğerleri göğüs kafesinin altından fırlayıp başındaki cadının suratına yapışacak bir halde olsa bile bu, Mak Catalano'nun asla yararlanmamazlık edemeyeceği bir fırsattır. Acıyan boğazı yüzünden iyice çatallaşmış sesiyle başladı konuşmaya. "Aaa-aa-yyyaak--klarrr-ımm," ciğerine çıktı çıkacak dedirten bir öksürükle devam etti. "...ağğğğr-ııı... Ov..." Titreye titreye havada ayaklarını işaret eden parmağını geri çekti. Ellerini bükülmüş dizlerinin arasına sıkıştırıp yatakta yan döndü; üşüyordu. Bir de üşüyorum bana sarılsana diye geçirdi içinden. Fakat bir an için söylemiş miydi yoksa içinden mi geçirmişti emin olamadı. Söylemiş miydi yoksa? İyi ki söylemiştir çünkü azıcık ısınsa fena olmazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Asjuëd
Gryffindor
Gryffindor
Mak Asjuëd

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:21 pm



Mak'in sözleri kulağına yetiştiği gibi gözlerini devirmekten kendini alamadı Kenzie. “Vur dedim öldürdün.” Revir yatağının kenarında duran sandalyeye oturdu, ayağını da yatağın kenarına dayadı. Mak ikinci dileğini dile getirirken içinin ezilmediğini söylese yalan olurdu. Sandayleyi yatağın dibine kadar ittirdi. Poposunun yarısı yatağa gelecek kadar yanaştı ve Kenna'ya sarıldı. “İstediğin kadar ısınabilirsin, ama cidden ayak masajı yapacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.” Güldü. Muhtemelen Mak C bunun gerçekleşeceğini zaten hiç düşünmemişti de, Mak A'yı en iyi o tanıyordu sonuçta. Cadı ailesinden de yakın görüyordu büyücüyü kendisine, bu öyle ha deyince gerçekleşmiş bir güven ve sevgi bağı değildi. Birlikte geçirdikleri öğrencilik hayatlarının şimdiye kadar olan kısmı boyunca ikisi de diğerinin başını ne kadar ağrıtabilirse, ağrıtmıştı. Komiktir ki Kenzie'nin Kenna'nın başına açtığı her dert, çocuğun kızı daha iyi anlamasına vesile olmuştu. Kıçını her şeyden kurtaran dostu da Mak için dünyadaki en yumuşak nokta halini almıştı. Örneğin şu an, kuzeni Lilith'in revirde yattığını duysa maçı bırakıp okula dönmezdi. Bu bilgi için Lilith'den özür diliyordum. “Böyle olmaz.” Şifacı gelip uygun gördüğü bir bitki özünü falan içirene kadar Kenna'nın ateşinin bir şekilde düşürülmesi gerekiyordu. Zira çocuk titreyerek Kenzie'ye sokulabileceği kadar sokulmuştu ama kız yanağına dokunduğu anda elini şöminenin kızgın ateşlerine daldırmış gibi hissetmişti. Kenna'yı itti ve yeniden ayaklandı. İleri teygahta bulduğu bir bezi ve cam vitrinin içindeki kaseyi aldı, kaseyi soğuk suyla doldurdu. Bezi ıslatıp Mak'in anlına yerleştirdi. “Dokunma ya, dursun anlında. İndirecek ateşini eğer sürekli kımıldatmazsan.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Catalano
Ravenclaw
Ravenclaw
Mak Catalano

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:22 pm



Karşısında Aladdin'in sihirli lambasının cini de olsa Mak, Kenzie'ye ayaklarını ovduramayacağını zaten biliyordu, kızın isteğini görmezden gelmiş olması bunun bir kanıtıydı. Olsun, büyücü emin olamamıştı ama en azından Kenzie dile getirdiği kelimeleri duymuştu. Sert yatakta tir tir titreyen bedenine sarılan kollar biraz da olsun üşümesinin geçmesini sağlamıştı. Baygın halde sıcaklığı arayan vücudu anında ısınmak için kıza sokulmuştu. Bu yıllarca böyle olmuştu zaten, dışarıdan görenin kolayca yanlış yorumlayabileceği bu durum, kendileri için dünyanın en normal haliydi. Kenzie bir an yanından kalkıp uzaklaşınca, iki büklüm uzandığı yatağın ayak ucunda duran battaniyeye ulaşıp, örtüyü üzerine çekmeye çalıştı. Her geçen saniye daha fazla üşüdüğünü hissediyordu. Fakat batının lanetli cadısı kudretli ve güçlü Kenzie sağ olsun kendisini daha iyi hissetmesinin önüne hep bir engel çıkarıyordu sanki. Bu sefer de buz gibi suya batırılmış bir bezi büyücünün alnına bırakmıştı. Serinlik suratını serseme çevirirken dudaklarını büzüştürüp suratını ekşitti. Mak yapılması gerekenin bu olduğunun pekâlâ farkındaydı ama durum karşısında mızmızlanmamak elinde değildi. Sonuçta mantıklı ol ol bir yere kadardı, biraz da Kenzie onun kıçını toplasındı. Cadı bezi ara ara suya batırıp, oğlanın alnına tekrar yerleştirmekte ısrar ediyordu ancak dört denemenin ardından bu Mak için bir çile olmaya başlamıştı. Battaniyeye tekrar sıkıca sarılırken bacaklarının arasında ısıtmaya çalıştığı elini kızın, kendi suratına uzanan koluna koyup onu engellemeye çalıştı; ikisi de inat ediyordu. Sıkıca yumulmuş gözlerini hafifçe araladığında Kenzie’nin uzun kahverengi saçları gözlerine girdi. Kocaman bir iç çekişin ardından konuşmaya çalıştı. “Çççç-ççor-bbaa.” Kendisini neyin iyi hissettireceğini biliyordu. “Çorba yapsana.” Mırıldanma gibi çıkan zayıf kelimelerin sonunda bir Mak Catalano’yu sıcacık bir sebzeli tavuk çorbasından başka ne iyi hissettirebilirdi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Asjuëd
Gryffindor
Gryffindor
Mak Asjuëd

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:24 pm



“Çorba mı? Ben mi? Zehirlenmek istiyorsun galiba Kenna, şu halinle de yeterince hastasın zaten.” Kenna'nın bezi engellemek için koluna sardığı parmaklarını ısıracak gibi ağzını açtığı sırada Mak elini hızla kızın bileğinden çekti. Başarının tarif edilemez lezzeti ile yüzüne devasa bir sırıtış yayılan cadı da son bir kez daha ıslak bezi arkadaşının suratına bastırdı. “Iy sümüklü seni.” Eline aldığı peçete ile Mak'in burnunu sildikten sonra başını kapıya çevirdi. Şifacılardan biri gelecek gibi durmuyordu, sahiden, bu adamlara bunun için mi maaş veriliyordu ya? Kenzie de otlar ve iksirlerle pek iyi bir ilişkiye sahip olduğunu söyleyemezdi. Durum bu olunca başka çaresi kalmıyordu. Derin bir iç çekti; “Neyli çorba istiyorsun? Ayrıca tarif falan da bilmem ben, nasıl yapacağım ki?” Tam kağıt ve tüy kalem arayışına geçiyordu ki Kenna yeniden öksürükler arasında mırıldandı. Defter mi? Ay bir de defter mi arayacaktı? Bezgin bir şekilde kafa salladı. İşte insan en iyi arkadaşı için ne zahmetlere katlanıyordu görüyor musunuz?

Hogwarts merdivenlerine okula başladığından beri muhtemelen her sene ortalama 1234 kez küfreden Kenzie, bu gün gündelik sınırını çoktan doldurmuştu - ama kendini bir türlü durduramıyordu. “Lanet okulun lanet mimarisi başlayacağım şimdi kulesine de ortak salonuna da ya of-” Kulelere nihayet vardığında Kenna'nın defterini nasıl alacağına dair hiç bir fikri yoktu. Ortak salonun kapısına yaklaştı ve biri olur da çıkar ve yardım eder diye Çarls'a dua etti. Gerçi Çarls'a ne zaman dua etse sonu bok çıkıyordu. Ama o da nesi? Bu defa öyle olmamıştı. Marşlar söyleyerek ona doğru gelen Lyanna Bernard'ı görünce cadıya sarılmamak için kendini zor tuttu. “Ay Anna seni bana Merlin mi gönderdi Çarls mı gönderdi şu an hiç bilmiyorum ama yardımına ihtiyacım var.”

Aradan geçen on beş dakikanın ardından yeniden merdivenlerin başındaydı, neyse ki inmek çıkmaktan daha kolaydı.

Mutfak kapısını üç dört kere vuruşunun ardından en sevdiği (!) mutfak cini Lobby yerden bitme boyuyla kendini gösterdi ve kızı iyice süzdü. Memnuniyetsiz ifadesiyle "meh" dedikten sonra da kapıyı Mak'in yüzüne kapamaya kalktı. Ya ne cürretle? Derin bir nefes aldı, sakin kalmalıydı. Aksi taktirde huysuz cüceden çorba konusunda yardım almasının imkanı yoktu. “Hadi ama Lobby, ben sana ne zaman sorun yarattım ki? Aç şu kapıyı çok kısa bir işim var mutfakta. Cidden. Kısacık.” İçeriden gelen sinirli sesi duyunca Mak'in gülmemek için dudağını ısırması gerekti.  “Ne zaman sorun yaratmadın ki? Geçen sefer Kenna'nın keklerine ne koyduysan mutfak bir hafta boyunca kötü koktu.” “Ha şey-” Mak bunu tamamen unutmuştu, senenin başında verilecek parti için yapılan kekleri sabote etme fikrinin sonradan başına böyle kakılacağını nereden bilecekti ki. “Bak ben onun için cidden pişmanım. Çok pişmanım. Yani hayatımda hiç bu kadar pişman olmadım. Ayrıca bak, benim için değil. Kenna'yı seversin sen. Hasta, çorba istiyor.” Mutfak kapısı ardına kadar açıldı ve kollarını göğsünde birleştiren bir ev cini, üst üste dizdiği tabureler üzerinde Mak'le burun buruna geldi. Kıza diktiği gözleri merakla parıldadı, “Sen, çorba mı yapacaksın?” Kız bıkkın bir şekilde hızla başını salladı. “Aman geç içeri. Çocuğu öldürmene izin verecek değilim. Bir bakalım neler yapabiliriz.”

Lobby çorbayı yaparken dağıttığı mutfağı toparlaması için akla pakla yapmasına tabii ki izin vermedi. Sinir ev cini. Fakat elindeki minik kazana baktığında gurur duymadan edemiyordu Mak, başarılı olduğu için keyfi yerindeydi ve azıcık masa silmenin tadını kaçırmasına izin verecek değildi. “Yardım ettiğimi söyleme. Tek başıma yaptım de.” Ev cini bilmiş bilmiş sırıtınca kaşını çattı, “O niye ya? Yalan mı söyleyeceğim Mak'e? Hayatta olmaz.”

“Bir kere de laf dinle Kenzie. Çık şimdi, işim gücüm var.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Catalano
Ravenclaw
Ravenclaw
Mak Catalano

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:24 pm



Kenzie’nin burnunu silip gitmeden önce boş boş söylendiğini zar zor hatırlıyordu. Öyle ki defterden bahsedip bahsetmediğinden bile emin değildi. Bir anda gözlerine çöken uykunun yorgun bedenini ele geçirmesine izin vermişti. Uzun süren karanlığın ardından garip bir rüyaya daldı.

Küçükken annesinin kendisini götürdüğü top havuzlarından birinde oynuyordu. Tek farkı top havuzu bildiğimiz plastik toplarla değil, en sevdiği tatlılardan biri olan profiterol toplarıyla doldurulmuştu ve hepsinin üstü çikolatalı ganaj ile kaplıydı. Bu durum dünyada ilk aşkı -ahahaha- yemekler olan Makenna için cennet gibi bir şeydi. Profiterollerin arasına batıp çıkıyordu. Bir yandan da ceplerini topçuklarla dolduruyordu. Gerçekten çok sevinçliydi. Arkasında bir kaydırak belirdiğini fark edene dek böyle oyalandı. Suratında en büyük ve kendisini en aptalca gösteren - Kenzie’nin alıntıları – gülümsemesiyle her yeri çikolataya bulanmış kıyafetleri ile kaydırağa koştu. Tepesine çıkıp kendisini bıraktığı sırada kaydırağın bitişinde bir televizyon belirdi. Televizyonun köşelerinden çıkan eller vücudunu aşağı çekerken ekranın üzerinde gördüğü pizzalar daha da mutlu olmasını sağladı.

Yaklaşık beş dakikadır pizza yiyip ekranda kendisini izliyordu ki bir anda her yer karanlığa boğuldu. Ekran karıncalanmaya başlayıp kapandı. Etrafını süzüp neler olduğunu anlamlandırmaya çalışıyordu. Ayağa kalktı, bir süre karanlıkta yürüdü. Dört tarafı duvar örülü bir odada olduğunu fark etti. Çıkış yolu bulamıyordu. Ceplerinde gezdirdiği ellerine asa takılmamıştı yalnızca profiterollerden vardı. Bir tanesini alıp ağzına attı. Yumuşak hamurun içindeki dolgu malzemesi yediği en lezzetli şeylerden biriydi. Ağzındakini bitirdikten sonra içeride veya dışarıda kimsenin olup olmadığını anlamak için seslendi. Hiç ses yoktu. Birazcık korkmaya başlamıştı. Tam o sırada ortamı beyaz bir ışık doldurdu. Televizyon tekrar açılmıştı. Arkası dönük ekranı görmek için yürümeye başladı. Televizyonun tam önüne ulaştığında gördükleri karşısında dehşete düştü. Kenzie’nin boynuzlu, kırmızı gözlü kısacası son derece korkunç şeytani suratı pis pis gülümserken bir çığlık patlattı.

Terli terli hasta yatağından uyandığında karşısında elinde bir kaseyle kendisine bakmakta olan Kenzie’yi görünce bir kez daha çığlık attı. Vay canına… Rüyasında ne görmüştü öyle. Kenzie şeytan olmuştu. Gerçi bunu neden bu kadar yadırgadığını bilmiyordu, kızın şeytanlığı bilinmeyen şey değildi ki… Bir anda hiç beklemediği şekilde gözünün önünde belirince etkilenmiş olmalıydı. Derin bir nefes aldı. Sıcak gelmeye başlamıştı, biraz da olsun ateşi düşmüştü. Rahatlayan vücudundan hissedebiliyordu bunu. En azından gözlerini açık tutabiliyordu. Üzerindeki örtüyü biraz iterek yatakta doğrulmaya çalıştı. Kenzie’ya yandan yandan bakışlar atıp kaşlarını çattı. “Neden öyle gülüyorsun?  Zayıf olmam seni mutlu mu ediyor?” Somurttu. Kız elindeki tepsiyi ayak ucuna bırakıp oturmasına yardım etti. “Ya tepsiyi koyduğun yere baksana, şimdi çarparım düşer bi de.” İyi haber öyle bir şey olmadı. “Bu tarifi sana ben verdim demi? Tam hatırlamıyorum yarı uyukluyordum galiba da umarım tarifimdeki gibi yapmışsındır… Kötü yemek sevmem biliyorsun.” Kaseye uzanmaya çalıştı ancak Mak Catalano pek esnek biri sayılmazdı. Bu yüzden başarısız oldu. Ellerini kucağında birleştirdi, cadıdan yardım bekliyordu. Kenzie’nin acıyası tutmuş olmalı bütün servislerinin üzerine bir de çorbayı ve kaşığı uzatmayı uygun görebildi. Sırf hasta olduğu için oğlanın bu kaprislerini görmezden gelmeye çalışıyordu anlaşılan. Gülümseyerek, başında merak dolu gözlerle bir kaşık almasını beklerken Kenna biraz tedirgin oldu. “Ne o? Niye pis pis sırıtıyorsun yine içine bir şey mi kattın yoksa? Doğru söyle bak ölümümü planladıysan en azından haberim olsun...” Kızın güvence veren sözleri üzerine bir an cesaret hapı yutmuş gibi kaşığını çorbaya daldırdı. Biraz üfleyip dolu dolu bir kaşığı ağzına attı. Makenzie’nin kötü kokulu şaka bombalarından değildi belki ama az kalsın şok geçirecekti. Bu çorba çok lezzetliydi?! Nasıl olurdu?! Az önce neredeyse neden Mak’ten çorba istedim diye kendisini sorgulayacakken tüm beklentileri çökmüştü. Kenzie’nin sırıtan suratına yandan yandan bakış attı. “Eh, güzelmiş, fena değil.” Çok lezzetli olduğunu kabul edemeyecek kadar gururluydu. “Biraz şaşırdım… Sen beceriksizdin nasıl oldu bu?” Anlatsana biraz Kenzie.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Asjuëd
Gryffindor
Gryffindor
Mak Asjuëd

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:26 pm



Lobby genç kızı kapıdan acelesi varmış gibi itelerken, 'ilk kez yaptığı bir işin kokusunun burnuna kötü gelmediğini' çok nazik bir dille belirttiği için genç cadı çorbadan oldukça umutluydu doğrusu. Birinci kata çıkarken uçan bir kasenin cadıyı takip ettiğini gören olsa soracak birden fazla soru düşünebilirdi. İşin kötüsü, Mak bu soruların hiçbirini cevaplamak için duraksayacak biri değildi. Neyse zaten gören de olmadı. Bullshit hariç. Nereden çıktığını fark edemediği kedisinin sinir bozucu miyavlamasını duyduğunda çorbayı elinde tutmadığı için sevindi. Yoksa şu an çoktan üstüne başına dökmüş olacaktı. Yani yanmayı falan da umursamıyordu, önemli olan o kadar emek verip yaptığı yemeğin ziyan olmamasıydı. “Ne istiyorsun Bullshit ya? Kenara geç kenara.” Kediyi ayağıyla itip kendine yol açtı. Kenzie hayata ve çevresindeki her varlığa - bazı durumlarda Kenna hariç (: - beslediği sevgiyi agresif tavırlarla belli etmekten görüyorsunuz ki asla çekinmiyordu.

Hastane kanadından içeri girdiğinde bir alkış falan bekledi, hatta melodik bir 'tada' eşliğinde kollarını da açtı ama Kenna geldiğini fark etmiş gibi görünmüyordu. Uyuyordu ya... Bebek gibi desen, kendisi evet gerçekten tatlı bir bebek gibiydi ama terlemişti. Cadı yatağın yanındaki ufak masaya bıraktığı bezi eline alıp sevgili dostunun anlında biriken boncuk boncuk ter damlalarını kuruladı. Bir tepsi bulup Kenna uyanmadan çorbayı ve kaşığı üstüne yerleştirdi. Bu sırada arkası dönük olduğu için ne yaptığını göremediği Mak C derin bir nefes alıp olduğu yerde kımıldandı. Ay paşa bey kabus görüyordu galiba. Kenzie gülüşüne engel olamadı. Bu sırada biraz sesli gülmüştü sanırım zira Kenna uyanmış kendisine bakıyordu. Aniden ciddileşti ve tepsiyi eline aldı. “Ben gülmüyorum. Kim gülüyor? Neye gülüyormuş?”

Aradan geçen birkaç dakika boyunca nefesini tutmuş bir şekilde bekledi Mak. Kenna'nın çorbayla ilgili ne söyleyeceğini merak ediyordu.

“Eh, güzelmiş, fena değil. Biraz şaşırdım… Sen beceriksizdin nasıl oldu bu?”
Cadının kaşları istemsiz bir şekilde havaya kalktı ve daha sonra suratına bir sırıtış oturdu.

“Eh, ne derler bilirsin. İçine sevgimi kattım.” Daha bir açıklama olabilir miydi? Ama Kenna tabii ki bu cümledeki italik kısmın neden italik olduğunu anlamazdı. Liena'nın Gryffindor kızları neden hep kör en yakın arkadaşlarına düşüyordu? Bu nasıl bir kaderdi kardeşim?

Ayağa kalktı ve cama yöneldi. İçerisi minik Kenna mikroplarıyla doluydu ve reviri biraz havalandırmanın sorun yaratmayacağını düşünüyordu.“Şifacılar nerede sence? Onlar da mı maçı izliyordur? Kim kazandı acaba...” Sıkıştığı belli camı açmak için asasını cübbesinin cebinden çıkarması gerekti. Normalde de böyle güç gerektiren eylemlerin aranan ismiydi halbuki. “Bak camı açıyorum. Battaniyeyi üzerinden falan itme.” Yüzüne bir anda çarpan serin havayla birlikte gülümsedi. “Yağmur da durmuş sanırım.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Catalano
Ravenclaw
Ravenclaw
Mak Catalano

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:27 pm



"Sevgi mi ben seni en fazla şeytani gülüş ve kırmızı boynuzlarla hayal edebiliyorum. Blllllhhh." Rüyası tekrar aklına gelince olduğu yerde titredi. Zaten italik yazılı cümleye pek takılmamıştı çünkü orada bir italik olduğunu fark etmemişti? Sen şimdi evil queen Mak kabusları gör Kenna'cım gelecek zamanlarda uykunda neler göreceğini biliyoruz... Bu sırada kaşığındaki çorbanın birazını eline döküp yanmıştı. Ellerini dudaklarına götürüp emer gibi yaptı. İyi manada yani canı yandığı için yoksa başka bir sonuç çıkmasın. Kendisine dik dik bakan (?) Kenzie'yi fark edince kaşlarını çattı. "Ne bakıyorsun?" Cadı cevap vermeden pencerelere ilerleyince omzu silkerek çorbasına geri döndü. “Şifacılar nerede sence? Onlar da mı maçı izliyordur? Kim kazandı acaba...”  İşin doğrusu Kenna bu soruyu pek duymamıştı. Aslında Kenzie'yi duymazdan gelmek oldukça zordur ama çorbanın lezzetinde o kadar kaybolmuştu ki dikkatini önündeki sıvıdan başka bir şey çekmiyordu. Dünyadaki tüm insanları geç ilk aşkı yemek olduğu için bu duruma düşmesi gayet normaldi tabii ki. Sarımsı turuncumsu renkteki çorbaya bir kez daha kaşığını daldırdı. Önce kokladı ardından yine ağzına götürdü. Sıvıyı, dilinin tüm yüzeyinde gezdirerek içindeki bileşenleri anlamaya çalıştı. Bunu yapması aptalcaydı çünkü zaten tarif kendisine aitti, bütün malzemeleri ezbere biliyordu...

İçeri giren keskin, soğuk hava sebebiyle bir an afalladı; bahsettiğim gibi… Kenzie’nin uyarılarını duymamıştı. Ama battaniyeyi üzerine daha fazla örtmemeyi tercih etti. Düşmekte olan ateşi yüzünden zaten yeteri kadar sıcak hissediyordu, birazcık serinlik kendisine iyi gelirdi. Kenzie pencerelerden yatağına doğru ilerlerken, gelip zorla üstünü örteceği kaygısına kapılmıştı bu yüzden dikkatini dağıtmak için hemen konuşmaya başladı. “Sen şaheser çorbandan tattın mı? Hem acıkmışsındır gel ye biraz.” Oyundan olduğu belli, kocaman gülümsemesiyle kıza bakınca amacını anlamamasını umdu… Yatağında birazcık kayıp en yakın arkadaşına yer açtı. “Başka kaşık getirmedin mi sen? Niye getirmiyorsun? Bunu da mı ben düşüneceğim... Neyse.” Hastalığı yüzünden yine huysuzluğu tutmuştu. Bacaklarında duran ılık kaseyi tepsiden kaldırdı. Yanına yerleşen kızın ağzına doğru götürdü. “Al böyle iç ben doydum zaten.” Kızın parmakları kendisininkilere çarpınca biraz irkildi çünkü çok buz gibilerdi yoksa bu gayet normal bir durumdu. “Niye bu kadar soğuksun sen ya biraz örtünsene. Hıh al.” Örtüyü Kenzie’nin üzerine doğru çekerken bir an duraksadı. Tamam en yakın arkadaşı için endişelenmişti ama... Makenna’cım salak mısın sen? Zaten bütün amacın örtünmemek değil miydi? “Ehehehe.” Yine zoraki gülümsedi tam salağa yatıp örtüyü kendi üzerine çekmeyecekti ki hastane kanadının kapısından içeri koştura koştura bir kedi girdi ve Kenna’nın kucağına yerleşti. Bu ikisinin de dikkatini dağıtıp cadının somurtmasına yol açmıştı. “Hoş geldin Bullshit nasılsın Napoleon yine mi seni takmayıp köpek arkadaşlarıyla oynamayı tercih etti. Üzgünüm buddy.” Bullshit’in siyah tüylerini okşamaya devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mak Asjuëd
Gryffindor
Gryffindor
Mak Asjuëd

1 kase çorba Empty
MesajKonu: Geri: 1 kase çorba   1 kase çorba EmptySalı Eyl. 29, 2015 9:28 pm



Kenna'nın yana kayıp kendisi için yer açmasının üstüne parmak uçlarını örtmesi için sündürdüğü hırkasının kolunu serbest bıraktı. Kenzie'nin elleri hep soğuk olurdu ve kendini ısıtma çabaları yüzünden giysilerinin kolları uzun süreli kullanımlara hiç dayanamazdı. “Aç değilim, ben sana yaptım onu bitirsene ya.” Poposunu yatağın boş köşesine yerleştirdikten sonra ellerinin üzerine oturmaya karar vermişti ki Kenna bahsi geçen ellere çorba kasesini tutuşturdu. “HÖR ŞÖYÖ DÖ BÖN MÖ DÖŞÖNÖCÖĞÖM? Mak hastayken bile sesin kesilmiyor; aman ver içeyim.” Ya çorba da ne güzel sıcaktı. İyi gelmişti. Parmaklarını kasenin çevresine daha da sıkı sardı. Başına diktiği kaseden aldığı ilk yudumla gülümsedi. Lobby'ye bir teşekkür borçluydu ama sonuçta tüm işi de mutfak cini yapmamıştı ya... Mak'in de emeği yüzde elli hatta belki de elli beşlik bir dilimi kaplıyordu. Kendisiyle gurur duymasından daha doğal bir şey yoktu. Az önce Kenna'nın kucağına atlamış Bullshit büyücünün kucağında kendine rahat bir yer ayarlarken kuyruğunu Kenzie'nin yüzüne sürttü. “Cidden güzel olmuş. Ayrıca beceriksiz dediğini de bir köşeye not ettim onu atladığımı sanma. Ne demek beceriksiz be? Ben istediğim her işi başarabilecek kapasitedeyim. Sorun isteyip istemediğim.”

Kaşlarını çatıp sinirli görünmeye çalıştı ama bunun sonucunda sadece Mak ile birbirlerine bakıp güldüler. Bu sırada içeri giren okulun yakışıklı şifacısı aynı yatakta oturup salak salak gülüşen ikiliyi fark ettiğinde sahte bir öksürükle dikkati kendine çekti. Büyücüyü fark eden Kenzie hemen oturduğu yerden kalktı ve tabağı yandaki masaya bıraktı. "Bundan sonrası ben hallederim Bayan Asjued. Siz yatakhaneye dönebilirsiniz." Kenzie başıyla onayladı ve arkadaşına döndü. “Yarın sabah sana uğrarım kahvaltıya birlikte gideriz olur mu? Hadi Bullshit gidelim.” Eliyle kediye gelmesini işaret etti ve şifacıya dönüp sıcak bir şekilde gülümsedi. “İyi akşamlar bay Krghia.”

Kedi kızı takip etti ve birlikte revirin kapısından öteye kayboldular.


S O N
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 

1 kase çorba

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Words Of Unheard :: Hastane Kanadı-