.
| | Lykaia Yönetim
| Konu: Animagus Alımları C.tesi Mayıs 09, 2015 9:12 pm | |
| Animagus, kendisini, isteği doğrultusunda bir hayvana dönüştürebilen büyücü ve cadılara verilen addır. Metamorfmagusluğun tersine animagusluk kalıtsal olmayan ve öğrenilebilen bir yetenektir. Bu yetenek asa kullanmayı gerektirmez ve biçim değiştirmeden bu noktada ayrılır. Bir animagus, hayvan formundayken hala bir insan gibi düşünebilir fakat duyguları insanken olduğu kadar karışık değildir.
Animagus yeteneği bakanlık tarafından kontrol altında tutulan bir yetenektir. Bu becerinin kontrol altında tutulmasının sebebi kişinin yeteneğini kötüye kullanmadığından emin olmaktır. Kayıt dışı animagusluğun cezası Azkaban'da hapistir.
Bu yeteneğe başvurmak için dördüncü sınıf ve üstü olunmalıdır. Bir dönem içerisinde on animagus alınacaktır.
animaguslar: Magdalena Polievka Ramona V. Ryder
Başvurmak için:
Ad Soyad: Karakter yaşı: Dönüşülen hayvan: Kayıtlı / kayıtdışı: Özel yeteneğin kullanıldığı rol oyunu: |
| | | Magdalena Polievka Ravenclaw
| Konu: Geri: Animagus Alımları Salı Haz. 09, 2015 11:33 pm | |
| Magdalena Polievka 19 Tilki Kayıtdışı - :::
Geceleri uyku tutmamasına alışmıştı fakat her gece aynı beklentiyle yatağa giriyordu. Rüyasız bir uyku… Ya o saçma sapan rüyalara katlanmak zorundaydı ya da uykusuzluğa; fakat genç cadı uykusuzluğa katlanmayı tercih ediyordu. Zira Magdalena Polievka acı eşiği oldukça yüksek bir cadı olsa da duygusal anlamda fazla kırılgan olabiliyordu. Geceleri yatağından sessizce kalkıp her zamanki yolları kullanarak sessizce yasak ormana gidiyordu. Ayağına terlik ya da ayakkabı almıyordu, ya da üstüne ekstra bir şal veya mont. Çimenlerin hafif nemini ayak tabanlarında hissederken kollarını beline dolamıştı ve hiç acele etmeden ilerliyordu karanlıkta. Bahçe aydınlık değildi, ay ışığı da etrafı aydınlatmaya yetmiyordu fakat Magdalena’daki tuhaf bir alışmışlıktı. Sık ağaçlar iyice yaklaşırken Magdalena sanki ulaşması gereken bir hedef varmışçasına kararlılıkla yürüyordu. Okulun pencerelerinden bakan insanlar için onu seçmek hiç zor olmazdı beyaz uzun geceliğiyle. Okulun penceresinden bakanlar yine onu ağaçların başladığı yerde geceliğini yavaşça çıkarıp çırılçıplak ve tam bu sırada gittikçe küçülüp, bir tilkiye dönüşürken de görürdü. Gecelik ayaklarının dibine düşerken cadı aynı serinkanlılıkla ve umursamazlıkla yürümeye devam etti. Her bir ekleminde hissettiği değişimle birlikte bedenen gittikçe ufalmak ama fikren ve manen giderek büyümek belki de şu bomboş hayatında hissedebildiği ve hissettiği oranda mutlu olabildiği tek şeydi. Vücudunun kızılımsı tüylerle kaplanma kısmını ve ellerinin, ayaklarının birer patiye dönüşmesini tuhaf bir sabırla bekliyordu her seferinde. Bundan belki üç belki dört yıl sonraya kadar hissedebileceği tek his buymuş gibi görünüyordu. Zamanı geldiğinde o da hissedecekti bir şeyleri, hayatın belli anlarından zevk alacaktı, yaşamın güzelliğini görecekti bazı yaşamlara son verirken. Ama o zaman kadar ruhsuz ve duygusuz olarak kalmaya devam edecekti. Ormanda özgürce koşturup, yürürken rüzgârın tüylerini yalayıp geçmesiyle yetinecekti.
Her gece yaptığı bu gezintiler bir rutin haline dönüp ondan yapılması zaruri bir durum yaratıyordu ve bazen, bazı geceler heyecanına başka bir heyecan katmaya çalışıyordu. Minik gezintisi son bulup da tekrar ormanın başladığı yere geldiğinde ön ayaklarının ellerine dönüşmesini ve tüylerin yok olup geride beyaz pürüzsüz bir ten bırakmasını bekledi. O katlanamadığı insan olma durumuna döndüğünde uzanıp yerde geceliğini aldı ve tekrar giydi onu. Okul arazisinde yürüdüğü hızla geri dönerken aklında yatakhane haricindeki her yere gitmek vardı. Sanki sonsuz vakti varmış gibi ağır ağır hareket ederken ayaklarının nereye yönlendireceğini bilmiyordu. Aklından bile daha fazla güvendiği tek organı olmuştu onlar. Kendini zindanların olduğu tarafa doğru yönelmiş bir halde bulduğunda da şaşırmıyordu. Zindanların biraz ilerisinde profesörlerin olduğu tarafta hafif aralık bir kapı gördüğünde istemsizce oraya yöneldi. Belki kendisine derin bir uyku sağlayacak iksir bulurdu. Kapının açık kısmını hafifçe ittirip birden peyda olan gıcırtıyı kulak arkası edip ayakuçlarında ilerlemeye devam etti. Etraftaki herhangi bir nesneye değmeden karanlıkta ilerlerken ki bu konuda usta sayılırdı, kendisine hayalet yakıştırması yapılsa yerden göğe kadar haklı olacaklarını düşündü. Tamamen sessizliğin haki olmasını beklediği odada kulağına çalınan seslerle birlikte onların geldiği yöne yöneldi. Merakına yenik düşmesi ilk değildi cadının, son da olmayacaktı. Bir başka kapıyı da ittirip içeriye sokulurken uykusunun derinliğine dalmış olan asistanı gördü. Kaşları hafifçe yukarı kalkarken onun ağzından çıkan ilk başta kulağa epey anlamsız gelen kelimelere odaklandı. Bir başka dilde konuşuyor olabileceğini düşünüyordu zira bir yerde okumuştu uyku esnasında bilinç arkasına itilen şeyler yüzeye çıkar diye. Kadının konuştuğu dilin aslında dünya üzerinde herhangi bir kabileye bile ait olmadığını anlaması biraz sürerken kapının orada dikilmiş onu incelediğini yeni fark etti. Konumu değiştirmek için ya da orayı terk etmek için bir harekette bulunacağı sırada kadının gözlerini aniden açtığını gördü ve hareket etmek yerine aynı konumda kalmayı tercih etti. Asistanla bakışları birleşirken Magdalena en ufak soru işareti, şaşkınlık, utanma ya da suçluluk barındırmadığı gözleriyle kadına bakıyordu. Bir iki kelime bir şeyler söylemek için de çaba harcamıyordu. Sanki ilk konuşanın düelloyu kaybedeceği bir yarıştaymış gibi sadece susup gözlerini bile kırpmadan ona bakıyordu.
|
| | | Ramona V. Ryder Slytherin
| Konu: Geri: Animagus Alımları Salı Haz. 30, 2015 12:16 am | |
| Ramona V. Ryder 18 Kırlangıç Kayıtdışı - .:
O akşam hayvan formuna dönüşüp pencereden uçmaya karar veren Ramona Ryder'ın bilmediği bir şey vardı ki, o da hiçbir şeyin sebepsiz olmadığıydı.Şu an odada biri daha olsaydı beyaz gecelikli kızın yok olup yerine altın kanatlı bir kırlangıcın geldiğini görünce koşarak profesörlere giderdi. Ama bu sahne gerçekleşmeyen ve asla gerçekleşmeyecekler arasında yerini aladursun genç kız, şimdi bir kırlangıç, güçsüz ve minik kanatlarıyla yükselmek için çabalıyordu. İyi bir dönüşüm için yaşı daha çok küçüktü ve de edindiği yeteneği gizlemeye uğraşırken yüzlerce insanla beraber olduğu okulunda geliştirmek için pek de şansı yoktu.
Yavaş yavaş yıldızların parlamaya başladığı gökyüzünde o an içinden gelen istikamete yöneldi, yani birkaç saat önce kötü bir konuşma yaşadığı erkek arkadaşının kulelerdeki odasına. Söylemesi gereken kelimeleri söylemesi gereken zamanda dillendirememişti. O an yapamadı, yapması gerekiyordu ama asla yapamazdı. Duygularını söze dökmesi kolay olmayan bir insandı ve kendini hazırlama şansının olmadığı böyle bir durumda mantıklı çalışan beyni bir anda çöküveriyordu. Deneyimsiz cadı bir şey yapamadan olaylar korkunç bir şekilde gelişiyordu böylece.
Yatakhanede bulunan 3 kişilik olduğunu bildiği odaya yaklaşırken açık olan camdan gelen seslere içinden gülümsedi. Pervaza konduğunda işittiklerinin Portekizce küfürler olduğunu ayırt edebiliyordu, kahkaha isteğiyle şakımamak için kendini durdurdu.
Sınavlara çalışması gereken ve bundan hoşlanmadığı yüzünden okunan Jordan de Vielmond'un dikkatinin dağılmış olduğu da açıkça belliydi. Bu sayede penceresine konmuş olan küçük kuşu görmedi. Görmediği için mutluydu genç kız, konuşmaya hazır değildi ve nasıl bir açıklama yapacağını bilmiyordu. Onun büyü için sakinleşmeye çalışmasını izledikçe kalbi kırılıyordu, çok fazla. Sevgilisine karşı müthiş bir sevgi beslediğinden - her ne kadar bunu dile getirememiş olsa da- bu kadar sevdiği birinin üzgün olma sebebinin kendisi olduğunu bilen her insan gibi içi kan ağlıyordu. Odaya girip ona sımsıkı sarılmak, onu öpmek, milyonlarca özür dilemek istedi. Ne kadar üzgün olduğunu, onu ne kadar sevdiğini söylemek…
Jordan'ın yüzündeki rahatlamayla bir nebze o da iyi hissetti. Mutlu bir anı düşünüyordu, onunla beraber Mona da. Belki ikisinin de akıllarındakiler eş anılardı, yani beraberlerdi.
İkisi de kendi hayallerini kurarken beklemedikleri şey, daha önce defalarca tanık oldukları mavi duman formundaki kurdun yerine genç kızın şu an içinde bulunduğu kuşun geçmiş olmasıydı. Duyulan rüzgar uğultusunun yanına sadece Jordan'ın acı acı gülmesi eklendi ama suskunluk devam etti. Sevgilisinin yüzündeki acı ve ironi karışımı ifadeyle kendini yatağına bıraktığını gördükten sonra altın kanatlı kırlangıç da havalandı ve minik kanatları çırpmaya koyuldu.
Zindana dönmüş kendi yatağına oturan altın saçlı genç kız gözlerinde hissettiği tuzlu ıslaklığı geceliğinin koluyla sildi.
|
| | | Etheria Yönetim
| Konu: Geri: Animagus Alımları Perş. Tem. 02, 2015 11:27 am | |
| Onaylandı, profillere işledim. |
| | | |
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|