vampirler
► Yürüyen ölü olarak anılmalarına uygun bir şekilde kalp atışları yoktur ve nefes almaya ihtiyaç duymazlar. Nefes almaya ihtiyaçları olmadığı için oksijensizliğe, boğulmaya veya insanlara zarar verebilecek gazlara karşı bağışıklık sahibidirler. Ancak güçlendirilmiş koku duyularını kullanmak için oksijen solumaları gerekir.

► Genel olarak soluk tenlidirler, bir hastalık tarafından zayıflatılmış gibi güçsüz ve cılız görünürler.

► Kanları normal insanlarınkine kıyasla daha canlı bir kırmızıdır ve ağlarken gözyaşı yerine kan dökerler.

► Kendilerini dönüştüren vampirlerle aralarında özel, duygusal bir bağ oluşur. O kişi öldüğünde, dönüştürdüğü vampirlerin de ölme gibi bir durumu yoktur ancak vampirler, atalarının öldüğü sırada hissettiği acıyı veya hissi kısa bir anlık da olsa hissederler.

► Kuradamlar gibi insanüstü fiziksel güç, hız, zarafet gösterirler ve doğal olmayan bir hızda iyileşme özellikleri söz konusudur. Onlar yaşlandıkça yetenekleri de daha çok güçlenir ve daha etkili olur.

► Vampirlerin en etkin ve özel yetenekleri ise kendi türlerinden olmayanları kontrol etme gücüdür. Basit bir göz teması sayesinde neredeyse herkese söz geçirebilir, herkesi istediklerini yapmaya ikna edebilirler. Bu yetenek zamanla vampirlerin pratik ile geliştirdikleri bir yetenektir. Çok eski ve güçlü, bu konuda uzmanlaşmış olan vampirler bunu kendilerinden genç vampirler üzerinde de uygulayabilmektedir.

► Bir insanın vampire dönüşebilmesi için bünyesinde yeterli miktarda vampir zehri varken öldürülmesi gerekmektedir, böylece yeniden doğum gerçekleşmiş olur. Vampir dönüşümünün tamamlanması için, ölümü atlatmış kişinin ilk yirmi dört saat içerisinde olağanüstü miktarda insan kanı içmesi zorunludur, aksi takdirde güçten düşüp ölürler.

► Zehir, vampirlerin kasıtlı olarak vampir dişlerinde salgılayabildikleri bir sıvıdır. Bu sıvının her ısırıkta salgılanması zorunlu değildir, vampir ısırığına maruz kalan herkes bu zehirden etkilenmez. Vampir zehrinin insanlar üzerinde iyileştirici ve uyuşturucu bir etkisi de vardır. Zehrin, insanlar üstünde nasıl bir etkiye sahip olacağı, bu zehri salgılayan vampir tarafından kontrol edilir.

► İlk dönüşüm için insan kanı içmeleri zorunlu olsa da geri kalan hayatlarında içecekleri kan türü kendi tercihleridir. Ancak insan kanının onları hayvan kanından daha güçlü kıldığı bir gerçektir. İnsan yiyeceklerinin bünyelerine bir etkisi yoktur.

► Ateşe karşı son derece savunmasızdırlar. Doğrudan güneş ışığında bulunamazlar. Ufak tefek gün ışınları yalnızca derilerinin su toplamasına veya hafif yanıklara sebebiyet verirken, güneş ışığıyla direkt temas kısa bir süre içinde ateş almalarına ve küle dönmelerine neden olur. Yapay ışıklar bu derecede büyük etkiler yaratmasa da vampirlere rahatsızlık verir.

► Teknik olarak ölü olmalarından ötürü çocuk sahibi olamazlar, soylarını, insanları vampir bireylere dönüştürerek devam ettirirler.

► Vampirler daha önce ölmüş, vahşi yaratıklarıdır bu yüzden sonsuza dek yaşayabildikleri gibi ikinci ve son bir kez daha öldürülebilirler. Tahta bir kazığın direk olarak vampir kalbine saplanması, vampirin anında ve tamamen ölmesi ile sonuçlanır. Bu kazıklar genel olarak meşe ağacından üretilirler.

► Gümüş aynı kurtlarda olduğu gibi, vampirler için de ölümcül değildir, geçici acı, ağrı, baş ağrısı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.

► Vampirin kafasını kesmek ya da uzun süre kan içmelerini engelleyip, vücutlarını kurutmak en etkili öldürme şekilleridir. Ölüm laneti, zaten ölü oldukları için vampirlere etki etmez.

► Vampirler ve kurtadamlar birbirlerinin zehirlerine karşı bağışıktır.

► Vampirlerin, istekleri doğrultusunda sahip oldukları kan köleleri olabilir. Bu köleler vampirlerin, kan konusunda kısıtlı olduğu zamanlarda beslenmek adına etraflarında tuttuğu insanlardır. Kan köleleri servis ettikleri vampirlere sadıktırlar, onlara doğru çekilmenin yanı sıra öldükleri zaman bu vampir tarafından dönüştürülmeyi umut ederler.

klan kavramı
► Kurtadamların aksine vampirler arasında içgüdüsel bir hiyerarşi kavramı yoktur ancak vampirler de diğer bütün ırklar gibi onur ve etiğe oldukça önem verirler; bağları ve yeminleri oldukça ciddiye alırlar. Bu sebeple bir araya gelerek vampir klanları oluşturabilirler. Kanları ile söz verilerek gerçekleştirilen ayinler klanı büyüsel olarak birbirine bağlar.

► Klanlarda alfa ve beta kavramları olmasa da her klanın bir baş vampiri ve baş vampir tarafından atanan ikinci bir yardımcı vampiri vardır. Kurtlarda olduğu kadar büyük içgüdüsel bağlılık vampirlerde yoktur fakat klanın bireyi olurken ayinde verilen söz, baş vampirlere karşı sınırların belirlenmesini sağlar.

► Bir klanın başına geçmek için, o klanın baş vampirinin öldürülmesi gerekir. Kurtların aksine, bir baş vampir öldürüldüğünde klanın itaatkarlık bağı yeni baş vampire büyülü olarak geçmez ancak klan bağı vampirler tarafından çok ciddiye alındığından, sözü hiçe sayıp klandan ayrılmak onursuzluk kabul edilir ve bu kararı vermek vampirin itibar kaybetmesine sebep olur.